6 Kasım 2012 Salı

Fikirsizlik


Eskiden merak ile televizyondaki açık oturumları, tartışmaları dinliyordum, olayları insanları ve ülkemi daha iyi anlayabilmek için.  Son dönemde ise nerede ise hiç dinlemiyorum, izlemiyorum bu tür programları.

Çünkü artık programlara çıkana insanların (nedense hep aynı insanlar) hangi konuda ne diyecekleri o kadar belli ki. Artık yapılan açık oturum ya da tartışma programlarının amacı konuşulan konuda bir çözüm üretmek değil, bir analiz yapmak değil. Tek amaç at gözlüğü takmış gibi başka bir şeyi dinlemeden zaten bilinen fikirleri daha yüksek sesle söylemek.

Basit bir münazara mantığında bile, amaç hem kendi fikirlerini ifade etmek, hem de karşı tarafın fikirlerine karşı argümanlar geliştirerek, savunduğunuz fikri güçlendirmektir. Genel amaç ise bu tartışmalar ile ilgili konuyu analiz etmek ve bir çözüme ulaşmaya çalışmaktır.

Ama hep aynı fikirler önümüze temcit pilavı gibi devamlı konduğu için, hiçbir zaman amacına ulaşamıyor bu tartışma programlarında.

Yeni fikirler nerde ise hiç yok, yâda diğer konuşulanlar hiç dinlenmiyor. Bazen es kaza farklı bir bakış açısıyla birileri katılıyor bu programlara. İşte şimdi oldu diyorsunuz, ama hüsran oluyor genellikle. O kişide sadece o bakış açısında kalıyor. O bakış açısını savunduğu sürece orda olabileceğini düşünüyor.

Fikir mimozaları üretmek te pek başarılı bir ülke değiliz, belki de hala birer taraf olmaya yönelik yetiştirilme yapımız var. Hangi taraf isek o görüşleri kesin doğru kabul ediyoruz ve kulaklarımızı tıkayarak savunma düzenine geçiyoruz. Sadece siyasette değil her konuda bu kaçınılmaz yazgımız sanki. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder